“Dans eden bir yıldız doğurmak için içinde kaos olmalı.” F. Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt Dünyanın, tabiri caizse, altının üstüne gelmiş olduğunu ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını fark etmeye başladığımızdan bu yana tam bir sene oldu. Bu bir sene tamamlanmaya yüz tutarken etrafımda fiziksel bedeninde yıkım ve kıyım yaşamamış insan kalmamıştı. Gün geçmedi ki … Okumaya devam et ‘Yol’un Peşinde
Yazar: Didem Çivici
“Kahraman’ın Ölümü”
“Ama sorarım size, insanlar kardeşlerine ne zaman güçlü silahlar ve kanlı eylemlerle saldırır? Bunu ancak kardeşlerinin kendileri olduğunu bilmediklerinde yaparlar. Kurban edenler kendileridir, ancak kurban verme işini karşılıklı yaparlar. Hepsinin birbirini kurban etmesi gerekir çünkü insanın, kardeşinde öldürdüğü kişiyi kurban etmek için kanlı bıçağı kendi saplayacağı zaman henüz gelmedi. Öyleyse insanlar kimi öldürüyor? Onlar soyluyu, … Okumaya devam et “Kahraman’ın Ölümü”
Karanlığın Cazibesi
Karanlığımızı keşfetmek ne zaman bu kadar popüler oldu? Kendi geçmişimizi, travmalarımızı bulup, karanlıktan ışığa çıkarmak ve onları iyileştirmek ne zaman bu kadar ilgimizi çeker oldu? Hayat bizi doğumumuzdan son nefesimize kadar "kendiliğinden" büyütür ve aslında bireyleştirirken ne oldu da "bilinçlenmek" böylesine büyüleyici bir kavram olmaya başladı? Bu sorulara net birer yanıtım yok. Açıkçası bunları birer … Okumaya devam et Karanlığın Cazibesi
“KOLEKTİF BİLİNÇDIŞININ ARKETİPLERİ” *
(par. 82) “Sembollerin (“dönüşüm sembolleri”) varlığı, doğal olarak, vakadan vakaya çok büyük değişim gösterir. Her şey imge formunda, yani sembolik olarak, deneyimlense dahi bu, kesinlikle hayali tehlikeler konusu değil, tüm yaşama yayılan kaderin bağlı olduğu gerçek riskler konusudur. Asıl tehlike, arketiplerin büyüleyici etkisine kapılmaktır ve bu en çok da arketipsel imgeler bilince çıkarılmadığında olasıdır. Eğer … Okumaya devam et “KOLEKTİF BİLİNÇDIŞININ ARKETİPLERİ” *
SACRED ASPECT OF MENSTRUATION*
“Holy places are dark places... Holy wisdom is not clear and thin like water, but thick and dark like blood.”– C. S. Lewis, Till We Have Faces Menstruation, through history, has been taken both as sinful and evil, and purifying and sacred. To me, it has always been interesting to observe this conflict, and honestly, … Okumaya devam et SACRED ASPECT OF MENSTRUATION*
Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?
Aslında, siz kendi psişenizin yapısını anlayana dek, hayat sizin “başınıza gelir”. Kompleksler -yani bilincinde olmadığınız psişik dinamikleriniz- sizi ve etrafınızdakileri tüketir ve olumsuz şekilde etkiler ya da sizi ve etrafınızdakileri geliştirir ve olumlu şekilde etkilerler. Siz, kendi psişenizin dinamiklerini anlayana dek bu böyle devam eder: Hayatınızın tüm başarı ve hezeyanlarının size ait olduğunu düşünürsünüz ama … Okumaya devam et Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?
CORONA (COVID)AS SYMBOL AND MYTH*
Last year in April I was getting prepared for writing a symbol paper[1], and that was just after the Corona virus started to be a pandemic situation. Soon, like most living beings in this world, I was affected by the waves of fear, as well as by shock and disorientation. To me, the whole process … Okumaya devam et CORONA (COVID)AS SYMBOL AND MYTH*
Masal Analizi: Bilinmeyen Dünyalara Psikolojik Bir Yolculuk
Carl Gustav Jung, masalların da aynı rüyalar gibi, arketipsel dünyanın kapılarını açtığını söylemişti. Jung’un meslektaşı ve öğrencisi Marie-Louise von Franz ise Jung'un bu ilgisini bir adım öteye taşıdı ve söz konusu rüyaların amplifikasyonu[1] olduğunda başvurduğu başlıca alandı masallar. C. G. Jung Institut'ta Jung’a dair anlatılan hikayelerden biri de masalların önemi belirtici niteliktedir: Bir gün Institut … Okumaya devam et Masal Analizi: Bilinmeyen Dünyalara Psikolojik Bir Yolculuk
JUNG TİPOLOJİSİ
1921 yılında yayınlanan “Psikolojik Tipler” (CW/TE 6) içerisinde Jung’un “tipoloji”si (tip bilimi) detaylı şekilde incelemişti. Tipoloji, bireyin bilinçli ve bilinçsiz tutumlarını değerlendirme yaklaşımı olarak Jung’un kendi psikolojisinde (Analitik Psikoloji) de kullandığı bir yöntemdi ve asla bir bireyin bütün psişik yapılanmasını ortaya çıkaramazdı. Fakat bireyleşmenin merkezde yer aldığı Jungiyen analiz sürecinde tipoloji, analiste çokça yardımcı olabilecek … Okumaya devam et JUNG TİPOLOJİSİ
JUNG VE DİN
Analitik Psikoloji Okulu’nun kurucusu Carl Gustav Jung’un din ve inancı ele alışı, din adamları başta olmak üzere çağdaşı pek çok bilim insanı ve araştırmacının, daha sonra da okuyucularının ve psikoloji öğrencilerinin akıllarını oldukça karıştırmıştır. Pek çok kesim tarafından anlaşılamamış ya da farklı algılanmış, sonuç olarak çoğu kişi tarafından “dini bayağılaştırdığı” ya da “bilime dini karıştırdığı” … Okumaya devam et JUNG VE DİN